Türkiye’de Zeytincilik Biti(rili)yor mu?

zeytin

Bakanlar Kurulu’nca onaylanarak Meclis’e sunulan yeni düzenlemeye göre, zeytinlik alanlarda madencilik yapılabilecek. Aynı tasarıda yer alan başka bir madde, 25 dönümden az zeytinlikleri zeytinlik statüsünden çıkartıyor. Türkiye’deki zeytinliklerin ortalama büyüklüğü 10 dönüm.

‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasına dair Kanun Tasarısı’ başlığını taşıyan düzenleme, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan bir tasarı. Zeytinliklerle ilgili daha önce de birçok kez TBMM gündemine, çoğu kez de Enerji ve madencilik yasalarına ek olarak, sunulan  ancak tepkiler üzerine geri çekilen tasarı Meclis’te kabul edilirse, Türkiye’de zeytincilik bitecek mi?

Halen yürürlükte olan 3573 sayılı ‘Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin aşılattırılması hakkında Kanun’un 20. maddesi şöyle diyor; ‘Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.’

Yapılması planlanan düzenleme ise bakanlıkça kamu yararı görülmesi durumunda, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetleri yapılmasının önünü açarken; zeytinliklerde ayrıca elektrik üretimi, petrol ve doğalgaz işletme faaliyetleri, jeotermal, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, yol, altyapı ve üst yapı faaliyetlerini de yapılır kılıyor.

Tasarının başka bir maddesinde de zeytinlik alanların tarifi  değişiyor. Buna göre, 25 dönümden daha az olan zeytinlikler zeytin alanı tarifinin dışına çıkartılıyor.  Türkiye’deki ortalama zeytinliklerin 10 – 12 dönüm olduğu düşünüldüğünde, zeytinliklerin çoğu zeytinlik alanı dışında kalmış oluyor.

Tasarı, uygulamada tüm yetkiyi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na veriyor. Bakanlık, gerektiğinde bu yetkiyi valiliklere de devredebilecek.

Zeytinlik alanlar tahrip olduktan sonra geri döndürülmesi imkânsız

Zeytinciliğin geleceği için bu tasarının hemen geri çekilmesini isteyen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, büyük bir gelişme içinde olan zeytinciliğin, bu tasarıyla geri dönülemez bir şekilde zarar göreceğini söylüyor.

Bayraktar zeytinlik alanların tahrip olduktan sonra geri döndürülmesinin imkânsızlığını da şöyle ifade ediyor; “Zeytinlik alanlarda arama işlemleri tamamlandıktan sonra bu alanlar yeniden tarıma kazandırılmaya çalışılsa bile, tarımı bırakan, üretimden uzaklaşan üreticilerin yeniden tarıma dönmesi mümkün görülmemektedir. Zeytin yetiştirilen alanlarda yapılacak faaliyetler nedeniyle doğal yapısı bozulan toprağın verim gücü düştüğü gibi, toprak ve su erozyonuna açık hale gelecek, çölleşme riski daha da artacaktır. 1 cm kalınlıktaki bir toprağın oluşabilmesi için en az bir asır geçmesi gerektiği dikkate alındığında telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Çimento fabrikasından çıkan tozların zeytin ağaçları üzerindeki etkisini tespit etmek amacıyla yapılan bir araştırmada, filiz boylarının, yaprak sayısının, tane iriliğinin ve yağ miktarının azaldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bacalarda filtre kullanılsa da olumsuz etkileri önlemek pek de mümkün olmamaktadır.”

Mevcut Zeytincilik Yasası madenciliğe karşı güvenceydi

Buğday Derneği’nin görüşlerini aldığı Kaz Dağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda 12 dönüm bir alanda zeytin yetiştiren Süheyla Doğan, Zeytincilik Yasası’nın 2002 yılından bu yana sürekli değiştirilmeye çalışıldığını söylüyor. Bu güne kadar bölgede madenciliğin önüne bu yasa sayesinde geçebildiklerini, ancak şimdi yeni tasarıyla  madencilik ve diğer yatırımların önünün açıldığını belirtiyor.

Doğan’ın belirttiğine göre, mevcut yasada 3 temel değişiklik yapılmak isteniyor. Birincisi zeytinlik alan tanımı ve getirilen 25 dönüm sınırlaması. Bunun ÇED Yasası’yla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Doğan, ÇED Yasası’nda 25 dönümün altındaki alanların, ÇED Yasası’ndan muaf tutulduğunu hatırlatıyor. Doğan’a göre böylelikle olası yatırımlar için ÇED raporuna da ihtiyaç kalmayacak.

İkinci temel değişiklik, yeniden tanımlanan alanları yatırımlara açma. Son değişiklik ise, bu alanların nasıl kullanılacağı kararının bir komisyona bırakılması. Bu komisyon 9 kişilik ‘Zeytin Sahalarını Koruma Kurulu’ adında bir komisyon ve 7 üyesi Bakanlar  ve resmi kurumlardan oluşuyor. Diğer 2 üye ise Ziraat Odaları, STK ve akademisyenler arasından seçilecek. Bu komisyonun bir karara varabilmesi için 5 üyenin oyu yeterli. Bu oran da kararların hızla geçebileceği endişesini yaratıyor.

Süheyla Doğan yasa tasarısında dikkat çekici bir diğer maddeninse, devletin milletlerarası bir anlaşma söz konusu olduğunda, komisyonu by pass ederek yatırım yapabilmesine olanak tanıması olduğunu işaret ediyor ve  çok hızlı, neredeyse apar topar Meclis’e getirilen tasarıya karşı, üreticilerin daha çok ses vermesi gerektiğini ifade ediyor.

Fotoğraf: İsmail Şahinbaş / Kıbrıs Zeytin Koruma Bölgesi